Trafik Mühendisliği Sempozyumu Tamamlandı
Eklenme Tarihi: 27/05/2024
Eklenme Tarihi: 27/05/2024
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası adına İMO Ankara Şubesi tarafından düzenlenen Trafik Mühendisliği Sempozyumu 23-24 Mayıs 2024 tarihlerinde İMO KKM Teoman Öztürk Salonunda tamamlandı.
Sempozyum, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, İMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Onur Özergene ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halim Ceylan’ın açılış konuşmalarının ardından Çağrılı konuşmacı Prof. Dr. Ergun Gedizlioğlu sunumuyla başladı.
Sempozyumun birinci oturumu Prof. Dr. Ali Payıdar Akgüngör başkanlığında, ikinci oturum Doç. Dr. S. Pelin Çalışkanelli başkanlığında Üçüncü oturum Doç. Dr. Selim Dündar başkanlığında gerçekleştirildi. Ayrıca İkinci oturumda çağrılı konuşmacı EGO Genel Müdür Vekili Taylan Engin de bir sunum gerçekleştirdi.
Sempozyumun ikinci gününde Prof. Dr. Halim Ceylan, Prof. Dr. Hediye Tüydeş Yaman ve Prof. Dr. Serhan Tanyel moderatörlüğünde “Trafik Mühendisliğinin Dünü, Bugünü, Geleceği” paneli gerçekleştirildi.
Dördüncü oturum Dr. Öğr. Üyesi Ziya Çakıcı başkanlığında gerçekleştirildi. Ayrıca Çağrılı konuşmacı Doç. Dr. Yalçın Alver bir sunum gerçekleştirdi. Beşinci ve son oturumda Dr. Öğr. Üyesi Oruç Altıntaşı başkanlığında gerçekleştirildi.
Sempozyum İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Onur Özergene’nin kapanış konuşmasıyla sona erdi.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna'nın Konuşması:
Kongremizin Düzenleme, Bilim ve Danışma Kurulunun Değerli Üyeleri,
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Konuklar,
Ankara Şubemizin yürütücülüğünü üstlendiği Trafik Mühendisliği Sempozyumuna hoş geldiniz. Sizleri Oda yönetim Kurulu adına selamlıyor, sempozyum çalışmalarında başarılar diliyorum.
Konuşmama başlamadan önce Düzenleme, Bilim ve Danışma kurulunun değerli başkan ve üyelerine, Ankara Şubemizin Başkan, yönetici ve üyelerine, emeği geçen çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Bugün burada bilimsel çalışmalarını ve görüşlerini bizlerle paylaşacak olan bilim insanlarına da değerli katkılarından dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Değerli Katılımcılar,
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesince “Herkes için Erişilebilirlik” sloganıyla bu yıl ilk kez düzenlenen Trafik Mühendisliği Sempozyumunun meslek alanımız açısından önemli bir çalışma olacağı açıktır.
Kongremizin programı incelendiğinde görülecektir ki ele alınan konular ve konu başlıkları itibariyle mesleğimizin önemli bir alt disiplini olan Trafik Mühendisliği alanında, mesleki-bilimsel bir derinlik kazandıracak, aynı zamanda teori ile pratiğin buluştuğu ortak bir zemin oluşturacaktır. Trafik Mühendisliği alanında ülkemizin mevcut gerçekliğiyle olması gerekenler arasındaki eksikliğin giderilmesi doğrultusundaki bilimsel nitelikli bir katkı sağlayacaktır.
Bilindiği üzere Odamız, meslek alanında referans bir kurum olarak kabul edilmekte, bugüne kadar gerçekleştirdiği Sempozyum ve Kongreler gibi bilimsel etkinliklerle, meslek alanımızı kapsayan tüm alt disiplinlerde akademiyi ve konunun uzmanlarını uygulamadaki meslektaşlarımızla bir araya getirmektedir.
Odamızın bugüne kadar düzenlediği Ulaştırma, Köprüler ve Viyadükler, Kentsel Altyapı Sempozyumları gibi birçok sempozyumun ardından bu yıl ilk kez düzenlenen bu Trafik Mühendisliği Sempozyumu önemli bir boşluğu dolduracaktır.
İMO tarihi boyunca, mesleki-politik hattı doğrultusunda mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını savunmuş, toplumsal ve kamusal yarar ilkesinden asla vazgeçmemiş, elbette yaşanan tüm mesleki sorunların siyasi iktidarların ekonomik-politik tercihlerinin bir sonucu olduğunu unutmamış, nitekim bu yüzden de iktidarlar tarafından her dönem hedef olarak görülmüştür.
Gerçekten de sadece son 22 yıllık mevcut iktidar döneminde değil, kurulduğu günden bu yana, mesleğin ve bilimin temel ilkelerine aykırı olan, kamu yararı taşımayan projelere karşı çıkmayı Anayasal bir sorumluluk olarak görmüş ve gereğini yerine getirmiştir.
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Konuklar,
Bu noktada, konumuzla yakın ilişkisi nedeniyle 1970’lerin hemen başlarında yapılan Birinci Boğaz Köprüsü ile ilgili tartışmaları hatırlatmak isterim.
Boğaza köprü yapılmasıyla ilgili tartışmalar çerçevesinde aralarında Odamızın da bulunduğu pek çok meslek örgütü buna itiraz etmiş, kent içi trafik sorununun köprülerle, alt-üst geçitlerle değil, toplu taşımacılığa yatırım yapılarak çözüleceğini savunmuştu.
Odamızın o dönemde dile getirdiği, “Birinci köprü zamanla ikinci köprüyü, hatta üçüncü köprüyü gündeme getirecek, çünkü kent ulaşımında yaşanan sorunlar köprü yapmakla çözülemez” sözlerinde ne kadar haklı olduğu bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır.
Yine, köprü ve bağlantılı yolların geçtiği bölgelerin kentsel rant yaratacağı ve bu rantın siyasi iktidarlara yakın çevrelere akıtılacağı doğrultusundaki öngörüleri de tarihin akışı içinde doğrulanmıştır.
O dönemde boğaza köprü yapılmasına yönelik itirazlarını dile getiren İMO yatırımların önüne geçmekle, siyaset yapmakla suçlanmıştı. Bugün de yine benzer ithamlarla karşı karşıyayız. Siyasi aktörler değişse de ranta dayalı siyasetin meslek odalarına karşı kullandığı argümanlar hiç değişmedi. Oysa İMO’nun tüm yaptığı, mesleki-bilimsel gerçekliğe dayanarak halkın çıkarlarını savunmak, ülkemizin kaynaklarının doğru yönetilmesini sağlamak olmuştur.
Değerli Konuklar,
Ülkemizde insan hayatına verilen önem malumdur. Bunu gözler önüne seren göstergelerden biri de trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayılarıdır.
Türkiye’de 2023 yılında trafik kazalarında 6 bin 548 kişi hayatını kaybederken 350 bin 855 kişi yaralanmıştır. Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyasladığımızda 2021 yılı verilerine göre Türkiye’de bir milyon kişi başına düşen karayolu ölüm sayısı 63 iken aynı oran Avrupa Birliği ortalamasında 45’tir. Bu oran İtalya’da 48, Fransa’da 45, Almanya’da 31’dir. AB ülkeleri arasında yalnızca Romanya, Bulgaristan, Letonya ve Hırvatistan ortalamaları Türkiye’nin üzerinde kalırken geri kalan 23 ülkenin oranları Türkiye’ye göre bir hayli aşağıda kalmaktadır.
Ülkemizde trafik kazaları 2020 yılına gelindiğinde 983 bin 808’e kadar gerilemişken son 3 yılda kayda değer bir artış göstermiş ve 2023 yılında 1 milyon 314 bin 136’ya kadar yükselmiştir.
Her yıl binlerce insanımızın yaşamını yitirmesine, binlercesinin yaralanmasına, engelli kalmasına ve milyarlarca liralık maddi hasara yol açan trafik kazaları adeta bir afet gibi yaşanmaktadır.
Bu gerçeklikten hareketle;
Yolların ve kavşakların tasarımının optimize edilerek, trafik kazalarının sayısının ve şiddetinin azaltılması, güvenli yollarla kaza oranlarının düşürülmesi ve yol kullanıcılarının hayatlarının korunması,
Güvenli yaya geçitleri, bisiklet yolları ve diğer altyapı unsurlarının tasarlanarak, yaya ve bisikletçi güvenliğinin artırılması,
Trafik sinyalizasyon sistemlerinin doğru bir şekilde ayarlanması, trafik kazalarının sıkça meydana geldiği noktaları analiz edilerek bu noktalarda güvenliği artırıcı önlemlerin alınması,
Kazaların nedenlerini ve eğilimlerini belirlemek için trafik kazası verilerinin analiz edilmesi açısından Trafik Mühendisliğinin önemini vurgulamak gerekir.
Elbette Trafik Mühendisliğine yalnızca kazaların azaltılması yönüyle bakılmamalıdır. Trafik akışının iyileştirilmesi, çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik verimlilik, kentsel gelişim, toplu taşımanın desteklenmesi, acil durum erişimi, afet yönetimi, akıllı ulaşım sistemleri, otonom araçlar ve yeni ulaşım teknolojileri gibi konu başlıklarında mühendislik yöntemlerinden faydalanılması çağımızın kaçınılmaz gereksinimlerindendir.
Modern toplumların bir sonucu olarak giderek kalabalıklaşan büyükşehirlerde ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak, trafik güvenliğini sağlamak ve ekonomik verimliliği artırmak gibi birçok kritik alanda Trafik Mühendisliğinin önemli bir rolü bulunmaktadır.
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Konuklar,
İki gün boyunca sürecek olan Sempozyumumuzun programı incelendiğinde çok değerli bilim insanlarının oldukça önemli konu başlıklarını ele alacağı görülmektedir.
Trafik kazalarının çeşitli etkenler açısından incelenmesi, analiz yöntemleri, kent içi ulaşım modelleri, farklı ulaşım araçlarına göre yapılan bilimsel değerlendirmeler, kriz durumlarında trafik yönetimi gibi ilgi çekici birçok sunumun merakla takip edileceğini düşünüyorum.
Konuşmamı burada sonlandırıyor, sempozyum çalışmalarında başarılar diliyor, İMO Yönetim Kurulu adına saygı ve selamlarımı iletiyorum.
İMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Onur Özergene'nin Konuşması:
Saygıdeğer katılımcılar, değerli meslektaşlarım ve kıymetli konuklar,
Sizleri bu önemli etkinlikte, Trafik Mühendisliği Sempozyumu'nda ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Ankara Şube Yönetim Kurulu adına hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
İnşaat Mühendisleri Odası adına Ankara Şube olarak düzenlediğimiz etkinlikte, şehirlerimizin ve ulaşım ağlarımızın geleceğini şekillendiren yenilikleri, stratejileri tartışmak, bu konuda akademisyenlerimizin yaptıkları çalışmaları değerlendirmek için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Sempozyumumuzun düzenlenmesinin amaçlarından birinin de inşaat mühendisliğinin ulaştırma alanındaki ağırlığını trafik mühendisliği alanında da geliştirmek olduğunu belirtmek istiyorum.
Trafik mühendisliği, çok branşlı bir alandır ve tatmin edici sonuçlara ulaşabilmek için farklı disiplinlerin bir araya gelerek çalışmasını gerektirir. Bu kapsamlı yaklaşımın, şehirlerimizin ulaşım sistemlerini geliştirmek ve iyileştirmek için hayati önemi bulunmaktadır. İnşaat mühendisliği, geçmişten bugüne trafik mühendisliği alanında etkin bir rol oynamıştır. Bugün de bu alandaki etkinliğini sürdürmek, geliştirmek için çaba harcamamız aynı zamanda teknolojik gelişmelere de uyum sağlamamız gerekmektedir.
Saygıdeğer katılımcılar, değerli meslektaşlarım ve kıymetli konuklar,
Türkiye'de ve dünyada hızla değişen ve gelişen trafik mühendisliği yaklaşımlarına baktığımızda, bazı önemli başlıklar öne çıkmaktadır.
Bunlardan ilki, Akıllı Ulaşım Sistemleridir. Türkiye’de de bu alanda önemli yatırımlar yapılmaktadır. Akıllı ulaşım sistemleri, trafik yoğunluğunu azaltmak ve kazaları önlemek için gerçek zamanlı veri analitiği kullanmakta ve bu teknolojiler, biz inşaat mühendislerinin altyapı projelerinde dikkate alması gereken önemli bir boyutu oluşturmaktadır. Ayrıca, bu sistemler enerji verimliliğini artırarak çevresel etkileri de minimize etmektedir.
İkinci olarak, Toplu Taşımanın Güçlendirilmesini söyleyebiliriz. Metropollerimizde, toplu taşıma ağlarının genişletilmesi ve modernize edilmesi, trafik sıkışıklığını azaltmanın ve karbon ayak izimizi küçültmenin anahtarıdır. Metro ve otobüs sistemlerimizin geliştirilerek şehir içi ulaşımın bel kemiğini oluşturması gerekmektedir. Toplu taşımanın etkin kullanımı, sürdürülebilir bir mobilite stratejisinin merkezinde yer almaktadır.
Üçüncü yaklaşım da Bisiklet Yolları ve Yaya Dostu Şehirlerdir. Bisiklet yolu ağının genişletilmesi ve etkin kılınması, yayalar için güvenli yolların tasarlanması, daha sağlıklı, çevreci ve sürdürülebilir şehirler yaratılmasının ana faktörlerindendir. Bu bağlamda sürdürülebilir ulaşım merkezli çağdaş kent planlamasında, insan odaklı yaklaşımın ne denli önemli bir etken olduğu ortaya çıkmaktadır. Bisiklet ve yaya yolları ile kent içi ulaşımda karbon salınımını azaltmak çevre dostu bir yaklaşımın temel taşıdır.
Dördüncü ve son olarak da Çevreci Ulaşım Politikalarını söyleyebiliriz. Elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, sürdürülebilir bir ulaşım sisteminin temel taşlarıdır. Elektrikli otobüs filoları ve şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması, çevre dostu ulaşım politikalarının hayata geçirilmesinde önemli adımlardır. Bu politikalar, sadece bugünümüzü değil, gelecek nesillerin yaşam kalitesini de koruma amacını taşımaktadır.
Saygıdeğer katılımcılar, değerli meslektaşlarım ve kıymetli konuklar,
Sorunların çözümü adına diğer birçok konuda olduğu gibi trafik alanında da çıkarılan yasa ve yönetmelikler ve bu bağlamda yürütülecek çalışmalar yeterlidir. Ancak ülkemizde karşı karşıya olduğumuz sorunların çoğunun kaynağı olan yasaların uygulanmasındaki eksiklik ve liyakatsizlik problemi nedeniyle gelişme kaydetme konusunda büyük sorunlar yaşamaktayız. Sizlerle 1999 yılında dönemin TBMM Trafik Komisyonu Başkanı Ahmet Tan’ın hazırladığı rapordan bir bölümü paylaşmak istiyorum.
- 1-“Kent içi trafik düzenlemesi ve yönetimine ilişkin kararlar uzman görüşlerine dayandırılmalıdır. İl ve ilçe trafik komisyonları aracılığı ile değişik kesimler görüşlerini bildirmelidir. Ancak, uygulamaya yönelik kararların, kent planlaması ve trafik mühendisliği bilimi gerekleri yerine, trafikte değişik rolleri olan kuruluş temsilcileri arasında “oylama” ile yapılma hususu yeniden değerlendirilmelidir. İlgili meslek odalarının komisyonlara asil üye olarak katılması ve görüş bildirmesi sağlanmalıdır.”
- 2-“Trafik güvenliği alanının değişik disiplinlerinde çok nitelikli lisansüstü eğitim verebilecek, yeni programlar başlatılmalıdır. Bu alandaki akademisyen açığının kapatılabilmesi için bir süre konuk yabancı akademisyenler görevlendirilmelidir.”
Geldiğimiz noktada siz değerli hocalarımızın ve katılımcıların ikinci maddeyi sağlayacak yeterlilikte bir çoğunluğu oluşturduğunuz bir gerçektir. Ancak birinci maddenin tartışmasını yarın sabah gerçekleştirilecek panelde sizlere bırakmak istiyorum.
Saygıdeğer katılımcılar, değerli meslektaşlarım ve kıymetli konuklar,
Bu sempozyumun, bilgi ve deneyim alışverişi açısından verimli geçmesini diliyor, hepinize katılımınız için teşekkür ediyorum. Ayrıca 25. Dönemden itibaren hazırlıkları sürdürülen bu sempozyum için emek veren düzenleme kuruluna, bilim ve danışma kurulunda yer alan hocalarımıza, etkinlikten sorumlu İMO Yönetim Kurulu üyelerine ve şube çalışanlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Ayrıca sempozyuma bildirilerini yollayarak katkı sağlayan değerli araştırmacılara ve çağrılı konuşmacı olarak tecrübelerini bizimle paylaşacak olan misafirlerimize de şimdiden sunumları ve konuşmaları için teşekkür ediyorum. Birlikte, daha yeşil, sürdürülebilir bir kent ve gelecek için inşaat mühendisliğini daha etkin kılmak hedefi ile çalışmaya devam edeceğiz.