Düzce Depreminin 25. Yılı: Afetlere Hazırlıkta Kaybedilen Çeyrek Asır
Eklenme Tarihi: 12/11/2024
Eklenme Tarihi: 12/11/2024
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, Düzce Depreminin 25. yılında yaptığı açıklama.
Bir
deprem ülkesinde, geçmişte meydana gelen depremlerin yol açtığı yıkımı
hatırlamanın, yurttaşlarımız için güvenli bir geleceği inşa etmek
açısında önemli olduğu açıktır. Gerçekten de geçmişte yaşanan acıların
unutulması ve bu acılardan ders çıkarılmamasının sonucu olarak yeni
afetlerde daha büyük kayıplarla karşılaşıyoruz.
Yakın
tarihimizin en yıkıcı depremlerinden biri olan Düzce Depremi’nin
üzerinden 25 yıl geçti. 17 Ağustos Marmara Depremi’nden 3 ay sonra, 12
Kasım 1999 tarihinde Düzce`de 7,2 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana
gelmiş, bine yakın yurttaşımız hayatını kaybetmiş, beş bine yakın
yurttaşımız yaralanmış, binlerce ev ve işyerinde çeşitli düzeylerde
hasarlar meydana gelmiştir.
Önce
Marmara Depremi ardından Düzce Depremi’nin ortaya çıkardığı ağır
sonuçlar, ülkemizin depreme yaklaşımı konusunda köklü değişikliklere
ihtiyaç duyduğunu ortaya koymuş, 1999 yılı bir milat olarak kabul
edilmişti. Bu tarihten sonra depremin zararlarının en aza indirilmesi
konusunda bilimsel çalışmalar ve raporlar hazırlamayan kurum ve kuruluş
neredeyse kalmamış, bütün bu çalışmalar 2011 yılında Bakanlar Kurulu
kararıyla yürürlüğe konan ve 2012-2023 yıllarını kapsayan "Ulusal Deprem
Stratejisi ve Eylem Planı"nda (UDSEP) bir araya getirilmiştir. Öyle ki
toplumsal hafızamızda önemli bir travma olarak yer alan 1999
depremlerinden sonra konuya yaklaşımda köklü bir değişimin yaşandığı,
2000 yılından sonra yapılan “yeni” binaların daha güvenliği olduğu,
olası bir afet durumunda kamu kurumlarının daha hazırlıklı olacağı
kanısı hâkim olmuştu. Oysa 2011 Van Depremleri, 2020 Elazığ Depremi ve
2020 İzmir Depremi bu kanının aksine ülkemizin depremlere
hazırlıksızlığı konusunda acı sonuçları olan uyarlar niteliğinde olsa da
UDSEP’te ortaya konan hedeflerin hemen hiçbirinin gerçekleştirilmediği
ve neredeyse bir arpa boyu kadar yol katedilmediği Şubat 2023
depremlerinde açıkça ortaya çıkmıştır. Bu depremlerde 36 bin civarında
bina yıkılırken, 311 bin bina kullanılamaz hale gelmiş, resmî
açıklamalara göre 50 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.
Gölcük
ve Düzce depremlerinden yaklaşık 24 yıl sonra, 6 Şubat depremleriyle
tüm kamuoyu tarafından bu hazırlıksızlık her yönüyle sorgulanmış, basın
yayın kuruluşlarında konunun tüm yönleri tartışılmış, merkezi ve yerel
yönetimler afetlere hazırlık konusunda harekete geçileceği yönünde
açıklamalar ve toplantılar düzenlemiştir. Gelgelelim bugün, depremlerin
üzerinden henüz çok geçmemişken ve deprem bölgesinde ciddi sorunlar hala
çözüme kavuşturulamamışken, tarihimizin bu en büyük afetlerinden biri
çoktan gündemden çıkmış, depreme yönelik hazırlık konusunda görülen
eksiklikler unutulmuş görünmektedir.
Başta
Hatay olmak üzere, depremin vurduğu 11 ilde yaşam hala normale
dönememiştir; barınma, beslenme, sağlık, hijyen, içme suyu, eğitim gibi
en temel insani ihtiyaçlara yönelik problemler varlığını sürdürmektedir.
Üzerinden
25 yıl geçen Düzce Depreminde olduğu gibi, 6 Şubat Depremlerinden sonra
gözler önüne serilen eksikler, yanlışlar ve bunlara yönelik üretilen
çözüm önerileri görmezden gelinmemelidir.
Düzce
Depreminin 25. yılında yaşamını yitiren yurttaşlarımızı saygıyla
anıyor, kamu kaynaklarının olası afetlere karşı yapı güvenliği için
seferber edilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çiziyoruz.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu