Hayatın Her Alanında Ayrımcılığa Karşı Durmaya Devam Edeceğiz
Eklenme Tarihi: 25/11/2024
Eklenme Tarihi: 25/11/2024
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonunun, 25
Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklama.
Kadına
yönelik şiddet ve kadın cinayetleri, ülkemizin en acil çözüm bekleyen
toplumsal sorunlarından biri olarak karşımızda durmaktadır. 2024 yılının
ilk 10 ayında 343 kadın öldürülmüş ve 207 kadın şüpheli şekilde
hayatını kaybetmiştir. Son günlerde gündeme gelen olaylar arasında,
İstanbul’da 19 yaşındaki İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in vahşice
öldürülmeleri ve Van’da 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin
Kabaiş’in şüpheli ölümü yer almaktadır. Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin
Güran’ın vahşi bir şekilde öldürülmesi, bu şiddetin yalnızca kadınları
değil, kız çocuklarını da hedef aldığını göstermektedir.
Kadına
yönelik şiddet, sadece fiziksel değil, aynı zamanda ekonomik,
psikolojik ve sosyal boyutlarıyla bir insanlık suçu olmaya devam ediyor.
Kadınlar, sadece eşit haklar talep etmekle kalmıyor, aynı zamanda temel
bir insan hakkı olan yaşam haklarını koruma ve hayatta kalma mücadelesi
veriyorlar. Biz kadın inşaat mühendisleri de işyerlerimizde ve toplumun
her alanında bu hak mücadelesini sürdürüyor, karşılaştığımız zorluklara
rağmen var olmaya devam ediyoruz.
Kadın
meslektaşlarımız yalnızca fiziksel zorluklarla değil, işyerlerinde
karşılaştıkları ayrımcılık, mobbing ve eşitsizlikle de mücadele etmek
zorunda kalmaktadır. Aynı işi yapan erkek meslektaşlarımızla eşit ücret
alamamak, karar alma mekanizmalarından dışlanmak ve mobbing gibi şiddet
unsurları ile de sıkça karşılaşmaktayız.
Kadınların
ekonomik olarak güçlenmesinin, toplumsal eşitlik mücadelesinin en
önemli adımlarından biri olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle kadınların iş
gücüne katılımını artırmak için eşitlikçi istihdam politikalarının
hayata geçirilmesi zorunludur. Kadınların mesleki hayatına yönelik
engellerin kaldırılması, özellikle teknik alanlarda daha fazla istihdam
olanakları yaratılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi toplumsal
cinsiyet eşitliği mücadelesinde kritik bir role sahiptir.
Kadına
yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin giderek arttığı, kadınların
yaşam haklarını koruma mücadelesi verdiği bu karanlık tablo siyasi
tercihlerden bağımsız değildir. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi gibi
kararlar, kadınların güvenliğini ve haklarını doğrudan tehdit etmekte,
şiddeti körükleyen bir zemini güçlendirmektedir.
Bu
karar, şiddeti önlemek yerine körükleyen bir siyasi anlayışın ürünüdür
ve kadın cinayetlerini önlemek için gerekli adımları atmayanların da bu
suçlarda payı olduğunu açıkça göstermektedir. Kadın cinayetlerinin
faillerinin "iyi hal indirimi" gibi gerekçelerle cezalandırılmaması,
adalet mekanizmalarına olan güveni de zedelemektedir.
Biz
kadın inşaat mühendisleri, toplumda şiddetin normalleştirilmesine,
işyerlerinde ve hayatın her alanında ayrımcılığa karşı durmaya devam
edeceğiz. Kadınların, yaşam haklarını korumak ve eşit bir toplumsal
düzeni inşa etmek için verdikleri mücadelede yalnız olmadığını
hatırlatıyoruz. Yaşam hakkı kutsaldır ve korunması, siyasi hesaplarla
pazarlık konusu edilemez.
25
Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde,
dayanışma çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Kadınların yaşam
haklarının güvence altına alındığı, ayrımcılık ve şiddetten uzak,
eşitlikçi bir toplum yaratmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Daha güçlü
bir toplum, kadınların eşit ve onurlu bir şekilde çalışma yaşamında yer
almasıyla mümkün olacaktır.
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır !
Yaşasın Kadın Dayanışması !
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu