TMMOB ve Bağlı Odaları 70 Yıldır Susmadı, Susmayacak!
Eklenme Tarihi: 27/11/2024
Eklenme Tarihi: 27/11/2024
TMMOB ve Bağlı
Odaları 27 Kasım 2024 tarihinde TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan
Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi, Birliğimizin ve Odalarımızın özerk yapısını ortadan kaldırmayı
amaçlayan değişİkliğe ilişkin "TMMOB ve Bağlı Odaları 70 Yıldır Susmadı
Susmayacak!" başlıklı ortak bir basın açıklaması yaptı.
TMMOB VE BAĞLI ODALARI 70 YILDIR SUSMADI, SUSMAYACAK!
TBMM
Genel Kurulunda görüşülmekte olan Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile yerleşmeye, çevreye ve
yapılaşmaya dair pek çok alanda kamusal denetimin zayıflatılmasına
ilişkin düzenlemelere yer verilirken bu alanlarda meslek odalarının da
işlevsiz kılınması hedeflenmektedir.
Kanun teklifi içerisinde Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında yer alan ı)
Bakanlığın görev alanına giren konularla ilgili olarak mimarlık ve
mühendislik meslek kuruluşlarına ilişkin mevzuatı hazırlamak ve bunları
denetlemek.” ifadeleri ile 700 binden fazla mühendis, mimar ve
şehir plancısının üye olduğu TMMOB’nin ve bağlı Odalarının kendilerini
ve üyelerini bağlayıcı karar alma ve yetkilerine engel olunmaya
çalışılmaktadır.
Demokratik
hukuk devletine dayalı bir düzende yasaların açık, belirli, anlaşılır
ve öngörülebilir olması gerekmektedir. Ayrıca, halkın parlamentoda etkin
temsili, milletvekillerinin ve kamuoyunun yasa tekliflerini gereği gibi
inceleyebilmesi ve teklife ilişkin görüşlerini açıklayabilmesi ile
mümkün olabilir. Oysa ülkemizde sıklıkla karşılaştığımız üzere bir kez
daha torba kanun yoluyla değişiklik yapılmak istenmektedir.
Değişikliklere ilişkin Birliğimizden görüş alınmaması bir yana,
milletvekillerinin incelenmesi dahi olanaksız kılınmıştır. Bütün bu
Yasalaştırma sürecinin, demokratik hukuk devletinde olması gereken
nitelikli yasa kavramı ve Anayasa’da var olan hukuk devleti ile
bağdaşması mümkün değildir.
Yapılan
işlem en başından itibaren yanlıştır. Bu düzenleme gündeme
getirilirken, ülkemizdeki tek mühendislik ve mimarlık meslek kuruluşu
olan Birliğimizden görüş alınmak bir yana, bilgilendirme dahi
yapılmamıştır.
İfade
etmek gerekir ki; kapalı kapılar ardında, alelacele yapılan
görüşmelerle yürütülen bu süreçte yalnızca Birliğimizi değil; imar ve
yapılaşma sürecinde görev alan yerinden yönetim kuruluşlarının, mahalli
idarelerin yetkileri gasp edilmekte, görev alanlarına müdahale
edilmektedir. Oysa Anayasa'da, devletin merkezi yönetim ve yerinden
yönetim esaslarına göre yönetileceği açıkça düzenlenmiştir. Yerinden
yönetim kuruluşlarının yetkilerinin elinden alınarak işlevsiz hale
getirilmesi, Anayasa'nın öngördüğü bu düzeni bozmakta, açıkça Anayasa'yı
ihlal etmektedir. TMMOB’ye bağlı Odalar Anayasa’nın 135. maddesine göre
kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır, demokratik
meslek Odalarıdır. Her bir Odamızın Anayasa’dan ve 6235 sayılı TMMOB
Yasası’ndan aldığı yetkiyle oluşturduğu uygulama yönetmelikleri
doğrultusunda Genel Kurulları, Yönetim Kurulları, Onur Kurulları,
Denetleme Kurulları bulunmaktadır. Kurulduğu günden bugüne TMMOB ve
bağlı Odaları, yargının denetiminde, kendi üyelerince demokratik
seçimlerle belirlenen yetkili organları eliyle karar alan ve uygulayan,
merkezi idareden ayrı özerk bir yapıya sahip olmuştur.
Bu
düzenleme “bakanlığın görev alanına giren konularda” gibi, ucu açık ve
belirsiz bir tanımlamayla TMMOB ve Odalara ilişkin mevzuatı hazırlama ve
denetleme yetkisini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına
devrederek idari hiyerarşi içine almakta, Birliğimizin özerk yapısını
ortadan kaldırmaktadır. Bu düzenleme en geniş anlamıyla
mesleki-demokratik kitle örgütü, dar anlamda ise kamu kurumu
niteliğindeki bir meslek kuruluşu olan Birliğimizin ve bağlı Odalarının
çağdaş demokrasilerin en önemli gereklerinden biri olan “denge-fren
mekanizmasını” yok saymaktadır.
Birliğimiz,
Anayasa'da da kural altına alındığı üzere Kanunla kurulmuş, bu kapsamda
amaçları, görev, yetki ve sorumlulukları da kuruluş kanununda
düzenlenmiş ve aynı Kanunda kendi mevzuatını hazırlama yetkisi
Anayasa’nın 124. maddesine paralel olarak TMMOB ve Odaların yetkili
organlarına bırakılmıştır. Altını önemle çizmek gerekir ki Anayasa’nın
135. maddesi ile kuruluş Kanunumuz olan 6235 sayılı Yasa’nın varlığı,
Birliğimiz ve bağlı Odalar dışında hiçbir organ tarafından bu alanda
mevzuat düzenlemesi yapılamayacağını göstermektedir. Hiçbir organ
kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Yapılması
öngörülen düzenleme anayasal düzenin kendisini hiçe saymaktır.
TMMOB’nin
hedef alınmasının altında yatan temel neden Birliğimizin, kamusal
niteliğinden ve toplumcu mücadele anlayışından gelen örgütlü yapısıdır.
Çünkü Birliğimiz, sermaye ve rant çevrelerinin ölçüsüz ve denetimsiz
uygulamalarına karşı sadece ülke varlıklarının ve toplumsal çıkarın
değil, aynı zamanda meslektaşlarımızın ve mesleğimizin de koruyucusu
durumundadır. Üyelerimiz mesleklerini icra ederken, ideolojik
dayatmalara ve siyasal baskılara maruz kalmıyorsa eğer, bu durum,
Birliğimizin her türlü güç odağından bağımsız duruşu ve statüsü
sayesindedir.
Mühendislik
ve mimarlık mesleği mensuplarının ortak gereksinmelerini karşılamak,
mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun
olarak gelişmesini sağlamak, meslektaşların birbirleriyle ve halkla olan
ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek
disiplinini ve ahlakını korumak; kamunun ve ülkenin çıkarlarının
korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve
işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın
korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, ülkenin
sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve
etkinliklerde bulunmak amacıyla faaliyetlerini yürüten TMMOB’ye dönük
her türlü baskı ve kısıtlama halkımız, mesleğimiz, meslektaşlarımız ve
meslek alanlarımız için daha büyük yıkımlara neden olacaktır.
Yalnızca
Birliğimize yönelik değil; kent hakkını doğrudan ilgilendiren
düzenlemeler içeren, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını
güvence altına alan Anayasa hükümlerini ihlal eden, kentleşme ve
yapılaşmaya dair düzenlemeleri itibariyle de bu torba teklif her yönüyle
ülkemizin ve halkımızın zararınadır.
Yapılacak bu değişiklikle TMMOB ve bağlı Odaları hedef alınmaktadır çünkü;
Birliğimiz,
İliç’ten Soma ve Ermenek’e maden facialarının; Akkuyu’dan Sinop’a
nükleer kirliliğin, Fırtına Deresi’nden Munzur Vadisi’ne özgür akması
engellenen derelerin, Aydın’dan Filyos’a yok edilen tarım alanlarını
korumak, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın halkımızın elinden
alınmasını engellemek için mücadele etmektedir.
Birliğimiz,
Salda Gölü’nden Van Gölü’ne su havzalarının, Kuzey Ormanlarından
Kazdağlarına ormanların, Karasu’dan Akdeniz’e kıyıların, Marmara’dan
Karadeniz’e denizlerin korunması için mücadele etmektedir.
Birliğimiz,
kamu arazileri, okullar, hastaneler, devlet binaları gibi kamusal
varlıkların; kent meydanları, donatı alanları ve tarihî yapılar gibi
kentsel değerlerin, bin yıldır yaşanan mahalleler, yerleşik kültürler ve
sosyal dokuların korunması ve kamu yararına kullanılması ile toplu
ulaşım, halk sağlığı, sağlıklı ve yaşanabilir çevre, temel hak ve
özgürlükler gibi konularda mesleki uzmanlıklara dayalı bilimsel ve
teknik gerekçelerle sürdürdüğü hukuksal mücadele ile idarenin işlem ve
kararlarının yargı tarafından denetlenmesini sağlamak için mücadele
etmektedir.
TMMOB’nin
toplumsal yarar anlayışı, sermayenin sınırsız sömürüsüne açılan her
alanda örgütlü, mesleki, demokratik kitle mücadelesinin gereğidir.
Getirilmesi öngörülen bu değişiklik kamu varlık ve birimlerinin talan
sürecini hızlandırmanın yanı sıra ülkemizin geleceğine de tehdit
oluşturacaktır.
Yapılması
öngörülen bu düzenlemenin tek amacı Birliğimizin özerkliğini ortadan
kaldırılarak 'kamu yararı' doğrultusunda çalışmalarını engelleme yoluyla
doğal kaynakları, halkın kullanımına açık alanları, tarihi değerleri,
kamu yararı dışında kullanmanın önündeki engelleri temizlemek, rant
çevrelerine dikensiz gül bahçesi açmaktır.
Bu yüzden Birliğimizin özerkliğine yönelik bu saldırı, ülkemize ve halkımıza da yönelmiş bir saldırıdır.
Muhtemelen
Mecliste bugün oylanacak olan kanun teklifinin ilgili maddesine yönelik
tüm milletvekillerimizi ret oyu vermeye, ülkemizin ve halkımızın
geleceğine sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Herkes
bilmelidir ki, çalışmalarını Anayasanın 'eşitlik' ilkesi ve 'kamu
yararı' doğrultusunda sürdüren TMMOB ve bağlı Odaları, bugüne dek
demokratik hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmayan, “itibarsızlaştırılma
ve gözden düşürmeyi” amaçlayan birçok benzeri girişime rağmen, kuruluş
amaçları doğrultusunda çalışmaktan geri durmamıştır.
Yine
herkes bilmelidir ki; TMMOB ve bağlı Odaları mesleki, bilimsel, teknik
doğrulara dayanarak ülkenin en karanlık dönemlerinde bile faaliyetlerini
yürütmüştür. Anayasal güvence, hukukun, insan haklarının ve
demokrasinin evrensel normlarına bağlılığımız üyelerimizin demokratik
iradelerinin ortaya koyduğu güçle, dün olduğu gibi bugün de sürecektir.
Kurulduğu
günden beri kamusal ve mesleki yarar temel ilkesiyle, mesleki-bilimsel
teknik doğrulara dayanarak ülkenin en karanlık dönemlerinde bile
gerçekleri açıklamaktan geri durmayan TMMOB ve bağlı Odaları üzerinde
vesayet tesis etme girişimlerini dün olduğu gibi bugün de boşa
çıkaracak; üreten, kalkınan ve hakça bölüşen bir ülke mücadelesini
yılmadan sürdürecektir.
TMMOB ve Bağlı Odaları Susmadı, Susmaz!
Yaşasın TMMOB örgütlülüğü! Yaşasın mücadelemiz!
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Bilgisayar Mühendisleri Odası
Çevre Mühendisleri Odası
Elektrik Mühendisleri Odası
Fizik Mühendisleri Odası
Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası
Gemi Mühendisleri Odası
Gıda Mühendisleri Odası
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
İçmimarlar Odası
İnşaat Mühendisleri Odası
Jeofizik Mühendisleri Odası
Jeoloji Mühendisleri Odası
Kimya Mühendisleri Odası
Maden Mühendisleri Odası
Makina Mühendisleri Odası
Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası
Meteoroloji Mühendisleri Odası
Mimarlar Odası
Petrol Mühendisleri Odası
Peyzaj Mimarları Odası
Şehir Plancıları Odası
Tekstil Mühendisleri Odası
Ziraat Mühendisleri Odası