Yapı Güvenliği Ticari İlişkilere Kurban Edilemez!
Eklenme Tarihi: 29/11/2024
Eklenme Tarihi: 29/11/2024
TMMOB İnşaat Mühendisleri
Odası Yönetim Kurulunun, Yapı Denetim Sisteminde yapılması öngörülen
değişiklik hakkında, 29 Kasım 2024 tarihinde yaptığı açıklama.
Köy
Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi
18.11.2024 tarihinde Meclis’e sunulmuş olup ilgili Kanun Teklifi,
mesleğimiz ve meslek alanımız ile ilgili birçok değişiklik
içermektedir. Bakanlık tarafından hazırlanan ve yapıların güvenliğini
etkileyen bu değişikliklerle ilgi Odamızın da içinde bulunduğu hiçbir
meslek odasından görüş alınmamıştır. Yapı güvenliğinden birinci derece
sorumlu olan Odamızın ve diğer meslek disiplinlerin bağlı olduğu meslek
odalarının görüş ve uyarıları dikkate alınmadan hazırlanan bu değişiklik
taslağı, yapı güvenliğini sağlamaktan uzak olup mevcut mevzuatın daha
da gerisine düşmektedir.
Mevcut
durumda 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun kapsamına giren bütün
yapılara yapı denetim kuruluşları elektronik dağıtım sistemi ile
atanmaktadır. Yeni değişiklik ile 500 m2 altında alana sahip yapılar
elektronik dağıtım sistemine dahil edilmeyip yapı müteahhidi istediği
yapı denetim firması ile sözleşme yapabilecektir. 500 m2 üzeri işler de
ise 2 adet yapı denetim firmasına atama yapılarak müteahhit firmaya
herhangi biriyle sözleşme imzalama yetkisi verilmektedir. Yapı
müteahhidinin kendini denetleyecek yapı denetim firmasını seçmesi
güvenli yapı üretimi açısından büyük risk oluşturmaktadır. Yapı üretim
sürecinin en önemli unsuru olan yapı denetim firmaları, uhdesinde
bulunan yapıları kamu adına denetleme yetkisine sahiptir. Müteahhit
firmaları ile yapı denetimi adına herhangi bir pazarlığa girmemeleri,
kamu adına bağımsız hareket etmeleri, güvenli bir yapı denetimi için
zorunludur. Yapı denetim sisteminde daha önce denenmiş olan
müteahhitlerin kendini denetleyecek firmayı seçmesi büyük sorunlara ve
denetim zafiyetine sebep olmuş, yeterli denetim sağlanamadığı
belirtilerek dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Mehmet Özhaseki
tarafından “Müteahhitler ile yapı denetim firmaları arasında ahbap çavuş ilişkisi oluşmuş, tadı kaçmış, binaları kimse denetlemiyor”
gibi ifadelerle müteahhidin kendini denetleyecek yapı denetim firmasını
seçtiği sistem eleştirilerek elektronik merkezi atama sistemi
başlatılmıştır. Bu değişiklikle geriye doğru düzenleme yapılarak
yapıların denetimi ticari ilişkilere kurban edilmektedir.
Yine
bu değişiklik taslağındaki önemli maddelerden biri de yapı denetim
hizmet bedelidir. 595 sayılı KHK ile oluşturulan ilk yapı denetim
sisteminde ilgili bakanlık, %4-8 oranında belirlediği hizmet bedelini
müteahhitlerin baskıları ile 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun
kapsamında önce %3’e sonra da %1,5’e düşürmüştür.Yeni değişiklikle yapı
inşaat alanı 1.000 (dahil) metrekareye kadar olan yapılarda hizmet
bedeline esas yapı yaklaşık maliyetinin %1,75’i, yapı denetim hizmet
sözleşmesi bedeline esas yapı inşaat alanı 1.001 metrekareden 50.000
(dahil) metrekareye kadar olan yapılarda hizmet bedeline esas yapı
yaklaşık maliyetinin %1,5’i, diğer yapılarda hizmet bedeline esas yapı
yaklaşık maliyetinin %1,25’i kadar olması istenmektedir. Değişiklik
taslağında belirlenen bu yapı denetim hizmet bedeli ile sağlıklı ve
güvenli yapıların üretilmesi mümkün değildir. Yapı denetim kuruluşları
düşük ücretlerine karşılık en büyük maliyet unsuru olarak gördükleri
mühendis ve mimarların ücret ve giderlerini kısmaya çalışmakta,
nitelikli işgücünden kaçınmaktadırlar. Yapı Denetim firmalarında
mesleğinin gereğini yapan on binlerce meslektaşımız üstlendikleri
sorumluluğa göre son derece düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır.
Bakanlık tarafından belirlenen bu hizmet bedelinin yetersizliği denetim
hizmetlerinde kalite sorununa ve teknik personelin ücretlerinde hak
kayıplarına neden olmaktadır. Sağlıklı, güvenli ve kaliteli yapıların
üretilebilmesi için hizmet bedeli oranının %3,50 seviyesinden
başlatılması gerekmektedir.
Yapı
denetim kuruluşlarına ödenecek hizmet bedeli, Endüstri Bölgeleri,
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Organize Sanayi Bölgeleri, Serbest
Bölgeler ve Sanayi Siteleri onaylı sınırı içerisinde yer alan tüm
yapılar için indirim oranı teşvik adı altında artırılarak %50 sınırına
çıkarılmıştır. Bakanlık denetim bedelinden sanayicilere teşvik
sağlamaktadır. Teşvik gerekiyorsa bunu denetim bedelinden değil vergi,
SGK primi vb. kalemlerden sağlanmalıdır. Son derece düşük ücretlerle
denetim faaliyetlerini sürdüren Yapı denetim firmaları bu teşvik
indirimleriyle nitelikli bir denetim hizmeti verememektedir.
Topraklarının
%92’si deprem tehlikesinde bulunan Ülkemizde son zamanlarda meydan
gelen depremler büyük yıkımlara ve can kayıplarına yol açmıştır.
Cumhuriyet tarihimizin en ağır felaketinin yaşandığı 6 Şubat
Depremlerinin etkisi henüz geçmemişken yapılması istenen bu
değişikliklerle denetim hizmetinin “kamusal” niteliği yok sayılmakta,
yapı denetim sistemi ticarileştirilerek piyasanın rekabetçi koşullarına
terk edilmektedir. Bu şartlarda sağlıklı bir inşa süreci mümkün
olamadığı için mevcut riskli yapı stokumuza yeni riskli yapılar
eklenerek, olası depremlerde toplumun can ve mal güvenliği tehlikeye
atılarak büyük bedeller ödetilmektedir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu