TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Şubeleri tarafından, inşaat mühendisliği eğitimi hakkında milletvekillerine gönderilen açık mektup. 06.07.2021

Eklenme Tarihi: 06/07/2021

Eklenme Tarihi: 06/07/2021

Sayın Milletvekili,

Ülkemiz için yapı güvenliği hayati bir sorun, yapı üretiminin başlıca aktörü olan inşaat mühendisliği mesleği ise hayati bir meslek alanıdır. Bu kadar önemli bir meslek grubunun akademik eğitimi de yüksek düzeyde hassasiyet gösterilmesi gereken bir konudur.

Ülkemizde inşaat mühendisliği alanı ciddi sıkıntılar içinde bulunmaktadır. Bunlardan ilki, inşaat mühendisliği alanında tarihin en üst seviyelerine çıkmış olan mühendis işsizliği, diğeri ise inşaat mühendisliği eğitiminin niteliğinin gelmiş olduğu düzeydir. Nitekim bu iki sorunun da iç içe olduğu, dolayısıyla çözümün de birlikte ele alınarak geliştirilebileceği açıktır.

İnşaat mühendisliği eğitiminin niteliği; üniversitelerimizin fiziki altyapısı, donanımı, öğrenci ve öğretim üyesi oranları ile eğitime ayrılan bütçe büyüklüğü, araştırmalara ayrılan kaynak, ders müfredatı gibi eğitimi doğrudan etkileyen faktörler nedeniyle tartışmalı durumdadır.

Yapıların sağlam ve sürdürülebilir inşa edilmesi insan yaşamının güvenliğiyle doğrudan doğruya ilgilidir. Çünkü toplumsal yaşamın her anı, inşaat mühendislerinin ürettiği yapılarda geçmektedir. Bu kadar önemli bir meslek grubunun eğitim koşulları, yukarıda belirtilen vasıfların eksikliğinden dolayı içler acısı durumdadır. 2021 yılı için yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kılavuzunda, bu yıl da inşaat mühendisliği taban başarı sırası 300.000 olarak belirlenmiştir. Tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da üniversite sınavlarında matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi alanlarda eksi net yapan öğrencilerin inşaat mühendisliği bölümlerine yerleştirilebileceği anlaşılmaktadır.

Her ile bir üniversite hedefiyle, 93`ü Devlet, 34`ü Vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 127 inşaat mühendisliği bölümü açılmış, bunun sonucunda yeterli donanıma sahip olmayan ama inşaat mühendisi olarak sınırsız yetkilere sahip her yıl yaklaşık on bin öğrenci mezun olmaktadır.

Ülke ihtiyaçları göz önünde bulundurulmaksızın ve toplumsal fayda anlamında yapılması gerekenler ortaya konulmadan, popülist bir politikanın sonucunda uygulanan her ile bir üniversite politikası geldiğimiz noktada iflas etmiştir ve ülkemizi bir çıkmaza sokmuştur. Geriye; devasa boyutlara ulaşan üniversite mezunu işsizliği ve üniversitelerin bilim yuvası olmaktan çıkıp sadece öğretim veren kurumlara dönüşmüş olması kalmıştır. Kuşkusuz bu politikanın en yıkıcı yönü de geniş bir mutsuz ve umutsuz üniversite mezunu genç kitlesi yaratılmış olmasıdır. Gelinen aşamada her üç inşaat mühendisinden biri ve her iki genç inşaat mühendisinden biri işsiz durumundadır.

Bu kapsamda Odamız tarafından YÖK Başkanı Sayın Yekta Saraç`a bir açık mektupla seslenilmiş ve yukarıda özetle bahsedilen sorunlara ilişkin bir açıklama yapılmıştır. İlgili mektubumuzun sonunda ise çözüm önerilerimiz sunulmuştur. Ekte sizlerle paylaştığımız mektupta belirtilen hususları incelemenizi bekliyor ve çözüm önerilerimizin, ülkemizin en önemli sorunlarından biri olarak gördüğümüz inşaat mühendisliği eğitiminin sorunlarının çözümü için acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyoruz.

Saygılarımızla,

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu